Ruh Molekülü Canlıların evrim süreci ile gelişen beyin ve sistemlerinin tam ortasında, 5-8 mm çapında olan ve epifiz bezi tarafından salgılanan psikoaktif hormona "ruh molekülü" denir. Bilimsel adı Dimetiltriptamin (DMT) olan bu molekül, insan, hayvan ve bitkilerde bulunur. Ruh molekülü, kâinatın başlangıcından itibaren gelişim gösterdiğinden, gelişim süreci ile ilgili tam olarak bilimsel veri elde edilememektedir. Epifiz Bezi ve Ruh Molekülü Ruh molekülünü salgılayan epifiz bezi, doğum ile büyümeye devam eder ve yaklaşık 2 yaşında büyümesi sona erer. Duymadan, görmeden hissetmek bu molekül sayesinde mümkündür. Bu molekülün bir başka özelliği ise; eğer insanda gerçekten ruh var ise, ruh ile ilgili bölümü yöneten bir rolü olmasıdır. İlk bakışta basit bir molekül olarak görülen yapının, esasen canlı bünyesindeki çözülmesi şimdilik imkânsız bir molekül olduğu görülür. Yapılan biyokimyasal araştırmalar ise DMT hormonunun, canlının hayatta kalmasını sağlayan en temel moleküllerden biri olduğunu göstermektedir. Diğer hormonlar eksik ya da fazla diğer ünitelerin çalışmasını sağlarken, DMT'nin salgılanmaması durumunda nedensiz yaşam sonlanmalarına rastlanmıştır. Ruh molekülünü sadece insanlar salgılamaz; fakat bilinmesi gerekir ki, normal yaşam için gerekli olan görme, duyma, bilme ve anlama gibi becerileri hayata geçirmek için gerekli olan organizmalar ne kadar sağlıklı çalışır ise, DMT salgılanması da o kadar az olabilmektedir. Ruh Molekülünün Özellikleri Duyu organları ve diğer organların yerine getirmesi gereken görevlerin tam olarak yerine getirilmemesi ve bu durumun nesiller boyu yaşanması durumunda, DNA'larda meydana gelen genetik değişiklikler epifiz bezinin daha etkin çalışmasına neden olmaktadır. Örneğin; görme sorunu olan bir kişinin duyma sinirlerindeki gelişkinlik veya duyma sorunu olan kişilerin görerek dudak okuma becerisinin artması örnek verilebilir. Epifiz bezi, beyin ile yakın ilişki içinde olmasına rağmen beyinden ayrı bir organeldir. Göz ile direkt bağlantı içindedir ve bu nedenle ışığa duyarlıdır. Biyolojik saatin ayarlanması için salgılanan ruh molekülü, gece 23.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında daha fazla salgılanır. Bu durum, canlının başka bir boyuta geçmesine neden olur. Bu boyut bazen rüyalar ile yaşanırken, bazen de uyurgezerlik olarak ortaya çıkar. Uyumanın, bayılmak olmadığı ruh molekülü sayesinde anlaşılır. Uyuyan insan, ruh molekülü sayesinde ne kadar uyuduğunu ortalama olarak tahmin edebilir. İnsan ve Ruh Molekülü İnsan beyninin tam ortasında, beyin lobları arasında mercimek büyüklüğünde bulunan epifiz bezi, retinadan aldığı ışığın değerlendirilmesinde görevlidir. Böylece gece-gündüz döngüsünün diğer vücut bölümlerine olan etkilerinin de şekillenmesine neden olur. Örneğin, göz renginin açılması veya ten renginde meydana gelen değişiklikler, epifiz bezinden salgılanan ruh molekülü (DMT) hormonları sayesinde oluşur. İnsan beyninin ürettiği akıl ile ortaya çıkan eşyayı kullanabilme ve dünyayı yönetebilme yeteneği fiziksel olarak mümkün iken, akıl ve diğer becerilerden kısmen yoksun olan hayvanlar metafizik alanda insandan daha gelişkindir. Örneğin, kanatlı hayvanlar, atlar ve karıncalar, insandan daha fazla hissiyata sahiptirler. |